Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Schopenhaurer karakteri, kaderi ve hayatın anlamını anlatıyor.

Resim
Aşağıda Arthur Schopenhaurer'in iNSAN DOĞASI ÜZERİNE kitabından bir bölüm var. O kadar önemli bir konuda, öylesine sıradışı bilgiler veriyor ki... Mutlaka okumanız gerekir diye düşündüm. Benim bu güne kadar Astroloji'den ve hayattan öğrendiğim her şey ile tam uyum içinde, destekliyor ve yeni ufuklar açıyor... Hadi bakalım:  KARAKTER Erdemli bir yaşam yerine uzun, mutlu ve parlak bir yaşam sürmek isteyenler tıpkı daima büyük roller –zafer ve gösterişi temsil eden roller– oynamak isteyen budala aktörler gibidir. Zira asil önemli olan şeyin neyi oynadıkları veya ne kadar oynadıkları değil nasıl oynadıkları olduğunu göremezler. İnsan hiçbir zaman değişmediği ve ahlaki karakteri de yaşama boyunca tamamen aynı kaldığı ve aldığı rolü karakterinde en küçük bir sapma olmaksızın, sonuna kadar oynaması gerektiği için ne tecrübenin ne felsefenin ne de inancın gelişiminde en küçük bir etkisi bile olmaz. Bu durumda şu soru ortaya atılır: Yaşamın anlamı nedir? Temel olma niteli

Packman zor durumda

Resim
Popular Science dergisinin temmuz 2015 sayısında, "Evrenin dili" adlı bir bölüm yayınlandı. Bölümü Tuna Emren hazırlamış ve yazı doğada görülen matematiksel düzeni "ele veren" altın oran, pi sayısı gibi gizemli sayıları ele alıyor. Çok hoş bir yazı, bulun okuyun derim. Örneğin ben, se'ler çizerek akan bir nehrin toplam uzunluğunu, başlangıç ve bitiş noktaları arasındaki mesafeye böldüğümüzde, her zaman pi sayısının çıktığını bu yazıda öğrendim. Yazı pi sayısının ışık ve ses dalgalarındaki etkisinden başlayıp, büyüme aşamasındaki elma hücrelerinin aldığı küresel formdan tutun, bir süpernova'nın parlaklığının belirlenmesine kadar "her yerde, ama her yerde" görüldüğünü anlatıyor. Max Tegmark Yazıdan bir kısım alıyorum sizin için: " Pi, birbirine bağlı olan sistemlerin içinde önemli bir yere sahip. Ancak bunun nasıl olabildiğiniz tam olarak açıklayamıyoruz.Fibonacci dizilimi biçimsel olarak ortaya çıkıyorsa da, Pi sayısı derinlerde yatan br

İstenç, bilinç ve sanat

Resim
" Sanatçı ne yaptığını bilmez, biz biliriz. "  Sartre Böyle diyor Sartre, Giacometti'nin heykelleri için. Bu söz, Bergson'un önceki yazılarımızda bahsettiğimiz elan-vitae'nin sezgi ile bulunabileceğini anlatan metinlerini aklıma getirdi. Sonuçta, sezgileri güçlü insanlar, kendileri de farkında olmaksızın, sürekli bir arayış içinde. Sanatçıların bulup çıkardıklarını, hepimiz farklı değerlendiriyoruz. Bazıları bizi yüreğimizden yakalıyor, bazıları da hiç ilgimizi çekmiyor. Ve çoğu kez, bulduklarımızı bilinç ile değerlendirmeye çalışıyoruz. Peki bilincin ne olduğunu biliyor muyuz? Böylelikle bu yazının konusu da belli oldu: Bilinç nedir? Sezgilerimizle bulup çıkardıklarımızı nasıl algılar, değerlendirir? Ona güvenebilir miyiz?" Konumuz bu. Bilinci, ben Schopenauer'in yol göstericiliği ile ele alabileceğimizi düşünüyorum. Kendisini çok severim ve kendime yakın bulurum. Wikipedia onun için "tamamen farklı yönlerden yaklaşarak Budis